Freud’un hayatını en iyi anlatan hangi eserdir diye bakacak olursak; kuşkusuz aklımıza ilk gelecek örnek Freud’un yakın arkadaşlarından biri olan Ernest Jones’un eseri olacaktır. Jones’u bu kitabı yazmaya iten ve bu kitabın en iyi eser olmasını sağlayan nedir? diye baktığımızda da kuşkusuz Jones’un Freud için söylemiş olduğu şu sözler olacaktır: ”Onun düşünceleri anılarından bağımsız düşünülemez.”

     Bir insanın hayatını en iyi anıları anlatır. Freud’un kuramını kavramamızda belki de en önemli nokta ilk başta Freud’un hayatını, neler yaşaddığını, neler düşündüğünü anlamamızdır. ”Düşünce dile getirildiğinde mutlaka anlamından bir şeyler kaybeder…” diyen Virginia Woolf’un sözlerini yanlış çıkartacak şekilde Freud’un dilinden çıkan her düşünce gün geçtikçe anlam kazanmıştır. İlk onun düşünceleri konuşulmaya başlandığı zaman, birçok kesim tarafından ağır eleştirilere maruz kalmış olmasına rağmen; onun görüşleri ardından gelen tüm kuramcıları etkilemiştir. kimi kuramını onun kuramı üzerine inşaa ederken kimi ise ona eleştiri olarak kuram oluşturmuştur.

     Sigmund Freud, Yahudi bir yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya gelmiştir. 6 Mayıs 1856 yılında Moravya Freiberg’de doğan Freud, 23 Eylül 1939 yılında Londra’da vefaat etmiştir. Hayatının aşkı olarak tanımladığı Martha Bernays ile evlendikten sonra dünyaya gelen ilk çocukları 1887 yılında doğan Mathilde’dir. Sırasıyla 1889 yılında en büyük oğlu Martin, 1891 yılında ikinci oğlu Olive ve 1892’de en küçük oğlu Ernst doğmuştur. 1893 yılında Sophie ve 1895 yılında da en küçük kız çocukları Anna aileye katılmıştır.

    Hayatına baktığımızda, oldukça önemli ve oldukça fazla dönüm noktaları olduğunu görüyoruz. Meslek seçiminde kesin ve net bir düşüncesi olmamasına rağmen 1873 senesinde Viyana Üniversitesi’ne tıp öğrencisi olarak girmesi dönüm noktalarından ilki olarak değerlendirilebilir.  1860 senesinde ailesinin ekonomik durumunun bozulmasından dolayı Viyana’ya taşınmışlardır. Geçen on üç senelik süre zarfında Freud’un Goethe okumaya başlaması üniversitede tıp okumak istemesinin nedeni olarak gösterilir. Üniversiteye başladıktan  bir süre sonra hayatının ilerleyen dönemlerinde otoritesine duyduğu saygınlık ve hayranlıktan yaşamı boyunca her zaman söz edeceği Fizyoloji Enstitüsünde Brücke’nin yanında çalışmaya başlaması ikinci bir dönüm noktası olarak söylenebilir. Bunu Jones’un söylemiş olduğu şu sözlerle destekleyebiliriz; ‘‘Genellikle Freud’un psikoloji kuramlarının onun Charcot yada Breuer’le tanışmasıyla veya daha sonra başladığı varsayılır. Tam tersine üzerine kuramlarını kurduğu ilkelerin, bir tıp  öğrencisiyken, Brücke’nin etkisi altında edindiği ilkeler olduğu gösterilebilir…’’ Yazar Ernest Jones, Freud’un tıbbi yeterliliğini kazanmasının yaşamında hiçbir şekilde bir dönüm noktası olmadığını ve hatta bunun Freud için önemli bir olay bile olmadığını dile getirmiş olmasına rağmen Freud’un kendini gerçekleştirmesi yolunda attığı ilk adım olarak ve Freud’un psikanalizin babası olarak anılmasının ilk giriş kapısı olarak bunu da bir diğer önemli nokta olarak ele alabiliriz. Ernest Jones’a göre, Freud’un tıbbi yeterliliğini kazanması; ‘‘Olayların akışı içinde byapılması gereken bir şeydi, bundan sonra kimse onun vaktini boşa harcadığını ima edemezdi.’’ Ancak bana göre burada Jones’un atlamış olduğu nokta şudur: Olayların akışı içinde yapmamız gerekeni yapmak, bizi rahatlattığı gibi cesaretlendirir de. Artık bir engel kalkmıştır önümüzden. Artık içimizde bildiğimiz, her zaman bizi bir yerlere sürükleyen dürtülerimiz bir nebze olsun rahatlamıştır. Freud içinde bu geçerli olmuştur. O yüzden tıp yeterliliğini kazanmasını bir dönüm noktası olarak ele almasak bile hayatında önemli bir detay olarak ele almamız gerekir. Devam edersek; Hayatının aşkı olarak nitelendirdiği ve ölümüne kadar birlikte olduğu Martha Bernays ile tanışması, nişanlanmasına kadar geçen sürede yaşadığı maddi ve manevi zorluklar kişisel  yaşamını oldukça etkileyen süreçler olmakla birlikte üçüncü bir dönüm noktasını 1884 senesinde kokainin klinik kullanımı üzerine araştırmalar yapmaya başlaması olarak söyleyebiliriz. Yaptığı araştırmalar sonucu kokaine başlaması ve etrafındakilere kullandırtmaya başlaması yaşamında önemli bir noktadır. 

Duygu Gümüşçağlayan Bayraktar

 

Kaynak: FREUD HAYATI VE ESERLERİ (ERNEST JONES)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir